İstanbul’da ard arda çok katlı binalar çöküyor!
Yeni bir bina yapılırken, yanındaki binayı yıkıyor!
Kent merkezinde “HEYELAN” oluyor, göz göre göre binalar enkaz yığınına dönüşüyor.
Daha da önemlisi; İNSANLAR ÖLÜYOR!..
17 Ağustos 1999 depreminden bu yana uzmanlar, “yakında büyük bir İstanbul depremi bekleniyor” diye uyarıyorlar. Ama, deprem halinde “TOPLANMA ALANI” olarak belirlenen yerler bile yeni, çok katlı binalarla işgal ediliyor!
İstanbul’un tarihi kimliği yok ediliyor! Örnek; Sultanahmet Camii’ni kündeye getiren gökdelenler!
YARGI, fazladan yapılan katların yıkımına karar verdi! Sonra ne oldu?
Belediye yönetimi Yargı kararlarını uyguladı mı? HAYIR!..
Reis, bir ara bu gökdelenleri yapan okul arkadaşı olduğu söylenen yakın dostuna “küstüm” dedi! Sonra, barıştılar! Neden ve nasıl barışıldı?
“İSTANBUL’A İHANET ETTİK! Bunda benim de payım var” demek yetiyor mu?
“İHANET” edenlerin yeniden YETKİ istemesi normal mi?
Yoksa; “Bu millet balık hafızalıdır, unuturlar!” diye mi düşünüyorlar?
Gökdelenlerin işgaline uğrayan İstanbul’da TRAFİK KAOSU yaşanıyor ve bu kentte yaşayan insanların her gün dört beş saatleri yollarda geçiyor!
Şu bir gerçek ki;
Kötü niyetli ve aç gözlü ellerdeki belediyeler KENTSEL RANTI YAĞMALAMA araçları haline geliyorlar!
Kent çevresindeki tarım alanları, uyanıklar tarafından ucuza kapatılıyor! Sonra Belediye Meclis kararı ile imar durumu “Konut ya da ticari alan” olarak değiştiriliyor! Birileri kısa yoldan zengin oluyor!
Son olarak yaşanan ve 21 insanımıza mezar olan Kartal’daki yıkımı düşünün.
- Üç katı KAÇAK.
- Binanın yapımında DENİZ KUMU kullanılmış!
Bu binanın yapımında;
- “ZEMİN ETÜDÜ” yapılmış ve belediyece denetlenmiş mi?
- İnşaatta kullanılan malzeme ve beton değeri incelenmiş mi?
- O üç kat “KAÇAK” nasıl görülmemiş?
- Üstelik, bu bina “İMAR BARIŞI” kapsamına alınmış!
Yalnızca bu son olay bile “İmar Barışı” denen ve paraya sıkışan siyasi iktidarın hem sıcak para toplaması hem de “SEÇİM YATIRIMI” değil mi?
Son bir örnek; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, mevcut İmar Yönetmeliği’ni hiçe sayarak, dini bir vakfın binası için “sınırsız yükseklik hakkı” tanıyor! Bu, açıkça ADALETSİZLİK değil mi?
Cumhuriyet Mahallesi Örneği;
Ortaokul çağımda, aileme ait minibüste muavinlik yaptım. Mehmet Ali Paşa-Sigorta Hastanesi arasında bir güzergah vardı. Öğle saatlerinde “Köprü” durağı dediğimiz yerde öğle yemeğimizi yer, sonra karşıya geçer ve şimdi “Arıtma tesisi” olan yerdeki elmalıkta kısa bir süre dinlenirdik. Şoför Nurdoğan Ağabey; “Aman ileri gitme ötesi bataklık” diye uyarırdı. Demiryolu altı bataklık, çürük bir zemindi. Bu alanda tek katlı konut yapımına bile izin yoktu. Arazi değersizdi. Sonra birileri bu “değersiz” arazileri ucuz yollu satın aldılar! Bir süre sonra bu alan imara açıldı! Önce tek katlı konut izni verildi. Sonra, “İmar tadilatları” ile 7 katlı binaların inşasına kadar gözü kararttılar! Burada ucuz arsa edinenler ve konut inşaatı yapanlar çok güzel paralar kazandılar!
Sonra, 17 Ağustos 1999 depremi oldu!
“İZMİT” belediye sınırları içinde deprem nedeniyle yaşamını yitirenlerin üçte biri bu mahallede yaşamını yitirdi!
Şimdi, “AKIL ve VİCDAN” ile düşünelim; bu insanlar deprem kurbanları mı yoksa, bir “İMAR CİNAYETİ” kurbanları mıdır?
Son söz; Kent Planlaması “bilinç ve kültürü” olmayan, İmar Plan Tadilatları ile “KENTSEL RANT” üretip dağıtan, sonra yaşanan felaketlerle elleri insan kanı ile kirlenen belediye yönetimlerine geçit vermeyelim!
Onların işledikleri günahların bedelini yine BİZ ödüyoruz!..
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.