Takımın takılmasını bekleyen simsarlar hemen su yüzüne çıktı… Klavye delikanlıları, belden aşağıya vurmaya başladı… Düşmeye göre bu kentte hemen bir tekmede onlar vurur… Boşuna demiyorum leş kargaları diye… Takım yenildi ya, senaryo üzerine senaryo yazılır… Çünkü her şey sportif başarıya bağlı… Spor-sever değil skor-sever dolu bu camianın içi… Kocaelispor’dan söz ediyorum… Ben o maçta alınan yenilgiye değil, tam 5 gol yiyen takıma isyan ediyorum… Ama yönetimi köşeye sıkıştırmak için bundan nemalanmaya çalışanlar, kulübün içerisine huzursuzluk sokmaya çalışanlara en güzel yanıtı, yine bu yenilgiyi tarihimize kara leke olarak sürdüren futbolcu grubu verecektir… Birlik ve beraberlik görüntüsünü onlar göstermelidir… Biz değil… Bu onların görevidir… Biz yıllardır takıma desteğimizi sürdürüyoruz… 9-10 yerken de bırakmadık, başka zamanlarda da… Yine buradayız… Ne futbolcular, ne teknik adamlar, ne yöneticiler, başkanlar geldi geçti… Bu da geçer ya hu!..
Çifte standart !..
Standart dediğin tek olur… Çifte standart bir kere kelimeye bile zıt. Neyse… İzmit Belediyesi Spor Kulübü sporcusu Özgür Güreşen (Rahmetli Göçmen Recep’in yeğeni), yengesi Fatma Kaplan Hürriyet ile yan yana fotoğraf çektirdiği için kulüpten tepki gördü. Sonra geri vites yapıldı, sorun giderildi. Ancak bir yara ortaya çıktı artık. Kanıyor. Sporun siyasete alet edilmesi yarası… Belediye yönetimi, sporcunun siyasete alet olmasını etik bulmamış. Pekala Sibel hanım bayan basketbol takımını ziyaret ederken, bunu düşünmüş müydünüz ?.. Ve arka sayfadaki haberimiz… Gölcüklü pehlivanlar, hem de AKP binasında AKP’li aday Sezer’e tam desteklerini açık açık göstermişler… Şimdi eşitlik varsa, adalet varsa, onların da görevden alınması gerekmiyor mu ?.. Şunu artık bir netleştirin: sporcunun siyasi görüşü ulur mu, olamaz mı? Böyle saçma bir düşünce olur mu olamaz mı?.. Aşın bunları aşın!.. Yoksa devrim sizi aşacak…
Çenesuyu’nun 40.Yılı kutlanıyor… İlk futbolcularındanım, kutlu olsun!..
Futbolculuk yaşantım kısa sürdü ama çok kulüp gezdim… Erkenden gazeteci oldum (1986’da 20 yaşındayken), hatta Güvenç Kurtar gazeteciyken Darıca’yı çalıştırıyordu. Bana profesyonel transfer bile teklif etti, Metin Karan ağabey izin vermedi… Sonradan rahmetli Hatipköylü Meço ile Vedat Yoldaş’ı aldı… Kocaelispor altyapıda başlayan futbol hayatım, Baçhisar, Malofis, Çenesuyu, Kağıtspor, Bekirdere, Değirmendere’de devam etti ve son lisansım orada kaldı… 1977’de Çenesuyu yeni kurulmuştu… Kurucusu Bünyamin ağabey ve Kenan ağabeydi… Kaşık’ın yanında başlayan bayırdan Çınarlı’ya çıkar inerdik… Gece... Betonun üzerinde çalışırdık (Baçhisar’da da fuardaki beton üzerinde çalışırdık. Oradan Hüseyin Çoban yetişti)… Rahmetli babam, anneannem ve dayım orada vefat etti. Kuzenim Suat ve Murat Yağcıoğlu da Çınarlı’da futbol oynadı… Engin Korukır ilk antrenörlüğünü orada uyguladı… 40. yılını kutlayan Çenesuyu Plajyoluspor’a sevgi ve saygılarımı sunuyorum…
Art arda vefatlar, hepimizi üzdü… Eski İzmitliler bir bir gidiyor…
Sıkı Kocaelisporlu Saban Dokumaz (Ilımlı yazılarıma çok kızardı, ama hep okurdu)… Ciğerci Yusuf Yüksel (çocukluğumuzun ciğerci amcası, Avcılar’da dükkânı vardı, kardeşim Volkan Yüksel ve Sezgin Yüksel’in babaları… Çukurbağlı…) Yine Avcılar’da yaşayan Faruk Armağan ağabeyim… Yağcıoğlu sülâlesinden akrabamız… Art arda gittiler… İzmit’in dokusuydu onlar… Buram buram İzmitli kokarlardı… Sokaklar yavaş yavaş İzmitliler azalıyor… Birbirimize daha sıkı sarılalım… 90’larda İzmitliler Derneği’ni kuran rahmetli Alaattin Nemutlu amcaya kıs kıs gülerdik… Adam ne kadar da haklıymış… Şimdi bu derneğe daha çok ihtiyacımız var… Ne garip !.. (Yine de Genç İzmitliler Derneği’ne her zaman destekçi olmaya sözüm var)…
GÜNÜN SÖZÜ:
Az şeye sahip olanın köleliği de az olur, yaşasın yoksulluğum…