İstanbul seçimleri, milleti iyice bunalttı…
Piyasalarda yaprak kıpırdamıyor…
Hayat pahalılığı, vatandaşı canından bezdirdi…
İç ve dış sorunlarımız, tepemizde sürekli balyoz gibi…
Her şeyi bitirdik, bütün sorunlarımız hallettik…
Bir “Mursi’ningıyabi cenaze namazı kılınması, ölümü nedeniyle dünyaya kafa tutulması, şehit ve kahraman ilan edilmesi” konusu vardı, çok değerli zamanımızı harcayarak bunu da hallettik.
Devletimizi yöneten muhteremler kolları sıvadılar…
Diyanet İşleri Başkanlığı’na talimat gönderdiler…
Türkiye’nin bütün camilerinde sela okundu…
Mursi için gıyabi cenaze namazı kılındı, konuşmalar yapıldı.
Mursi, “şehit” ve “kahraman” ilan edildi.
Rabia işaretini söylemeye gerek yok, bütün cenaze törenlerinde “4 parmak” hep yukarıdaydı.
Özetlersek, Mursi için adeta “devlet töreni” düzenlendi.
Bir “ulusal yas” ilan edip, bayrakları yarıya indirmediğimiz kaldı.
O derece!
Mursi, bizim neyimiz oluyordu?
Muhammed Mursi, Mısır’da doğmuş, akademik kariyerini California Üniversitesi’nde tamamlamış bir ABD vatandaşı.
Kendisi de çocukları da ABD’li…
ABD tarafından “radikal İslamcı” olarak yetiştirdi, bir süre Mısır’da kullanıldı, işin rengi değişince de indirildi.
Mısır’da ne zaman mı kullanıldı?
2005’te…
Amerikan organizasyonu olan “Arap Baharı” döneminde…
“İhvanı Müslimin”, yani “Müslüman Kardeşler” örgütünün başındaydı.
Kısa adı BOP olan Büyük Ortadoğu Projesi’nin uygulanmaya başladığı yıllardı.
Biliyorsunuz hedef, Ortadoğu ülkelerinde kargaşa çıkarmak, parçalamak ve yeniden yapılandırmaktı.
Bu projede kullanıldı.
Hatırlarsınız, Amerikancı Mısır Ordusu Mübarek’i devirip Mursi’yi iktidara taşıyınca, adına “devrim” denmişti.
Evet, Mursi iktidara seçimle gelmişti, ama işte öylesine bir seçimle…
1 yıl 4 gün iktidarda kaldı, Mısır’ı “radikal İslam” çerçevesinde en sert bir şekilde yönetmeye başladı.
ABD, baktı işin rengi değişiyor, “Müslüman Kardeşler” örgütü İsrail’e zarar verecek yönde ilerliyor, tekrar darbe yaptırıp Mursi’yi alaşağı etti.
Anlayacağınız…
Mursi’yi iktidara getiren de, iktidardan indiren de ABD idi.
Ama Mursi’nin iktidara getirilmesi “devrim”, iktidardan indirilmesi “darbe” oldu.
Mursi’yi bakın nereden hatırlayacaksınız?
Mursi 2011’de iktidar oldu, bir yıl sonra da indirildi.
O zamandan buyana da yargılanıyordu.
İktidara gelir gelmez çıkarmak istediği yasalar, sıkça gazetelerde haber oluyordu.
Sapkınlık derecesine varan yasalardı bunlar.
Bunlardan bazılarını hatırlatayım:
*Kadınlar denize giremez.
*Kız çocuklar 9 yaşında evlenebilir.
*Eşin ölürse 8 saat daha cinsel ilişkiye girebilirsin.
*Kadınların pazardan patlıcan ve muz alması yasaktır.
Benzer sapkınlıklar…
Dahası var.
O yıllarda Filistin sorunu yine devam ediyordu.
Mısır’dan Filistin’e yardım için tüneller açılmıştı.
Mursi, ABD’nin talimatıyla bu tünelleri “lağım suyuyla” doldurtmuştu.
Mısır’dan Filistin’e yardım gitmesin diye…
Mursi, buydu!
Emperyalistlere hizmet eden, emperyalistlerin emrinden çıkmayan bir işbirlikçi idi…
Peki, Mursi bizi neden ilgilendiriyor?
Mursi öldüğünde, Türkiye’de bütün camilerde sela okundu, gıyabi cenaze namazları kılındı.
Bunun sebebi neydi?
Devletimizi yönetenler, Mursi’yi neden bu kadar önemsiyordu?
Eski bir devlet başkanıysa, nasıl devlet başkanı olduğu, neden indirildiği ortada!
Kaldı ki, Mısır’da olup bitenler, tamamen Mısır’ın iç işleri.
Nasıl biz iç işlerimize karışılmasına kızıyorsak, Mısır da iç işlerine karışılmasını istemez.
Hiçbir devlet istemez…
Hal böyleyken, Mursi’nin ölümü bizi neden bu kadar ilgilendirdi?
Birbiriyle bağlantılı iki nedeni var.
“Müslüman Kardeşler” örgütü ne zaman, hangi amaçla kuruldu?
Hep duyarız.
İhvan…
İhvanı Müslimin…
Müslüman Kardeşler…
Hepsi aynı kapıya çıkar.
Şimdi arka arkaya bazı tarihleri vereceğim.
*1923’te Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu.
*1924’te hilafet kaldırıldı.
*1926’da Mekke’de Uluslararası İslam Kongresi toplandı. Hilafet makamının geleceği konuşuldu, tartışıldı, neticede böyle bir makama gerek olmadığı görüşü ağır bastı.
Ve gelelim şimdi bizim konumuza…
*1928 yılında “Müslüman Kardeşler” örgütü kuruldu.
İngilizlerin desteğiyle…
Bu örgütün kuruluş amacı, hilafeti kaldıran “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne meydan okuma” idi.
Örgütün kurucusu Hasan el Benna, ilk kongrede kuruluş amaçlarını açıkça dile getiriyordu:
“Biz hilafeti temsil ediyoruz. Hilafetin kaldırıldığı gün, her Müslüman ailede matem tutuldu. Küçük yaşında babası ölmüş de yetim kalmış çocuklar gibi olduk…”
İşte günümüzde Mursi’yi değerlendirirken, “Müslüman Kardeşler” adlı örgütün kuruluş amacını gözden uzak tutmamak lazım.
“Müslüman Kardeşler” örgütü, kurulduğundan buyana, yani 91 yıldır İslam dünyasına “hilafeti” yeniden getirmek için uğraşıyor.
Mursi de bu örgütün önemli liderlerinden biriydi.
Eğer Mursi uzun süre iktidarda kalabilseydi…
“Büyük Ortadoğu Projesi” için düğmeye basıldığında herkes kendi çıkarını düşünüyordu.
ABD’nin hedefi belliydi, ama bölgede bulunan örgütler de ortaya çıkacak kaostan yararlanarak kendilerine “pay kapma” derdindeydi.
“Müslüman Kardeşler”in hedefi belliydi.
Bütün İslam ülkelerinde örgütü etkin kılmak ve hilafeti yeniden getirmek…
Eğer Mursi uzun süre iktidarda kalabilseydi, bu konuda çalışmasını sürdürecekti.
Kalamadı…
Bir yıl gibi kısa sürede açık verdi ve indirildi.
Böylece AKP iktidarının bir zamanlar İslam dünyasında kurmaya çalıştığı “Müslüman Kardeşler Enternasyonali” girişimi de suya düşmüş oldu.
Sonradan görüldü ki, yıllar sonra anlaşıldı ki, İslam dünyasını öyle bir araya getirmek filan mümkün değil.
Hayal!
Çoğu emperyalist ülkelerin kucağında!
İşin üzücü tarafı…
Size Mursi özelinde “Müslüman Kardeşler” örgütünün içyüzünü anlatmaya çalıştım.
İşin üzücü tarafı şu:
Böyle bir kişi, ülkemizde “şehit” ilan ediliyor.
Böyle bir kişi için bütün camilerimizde sela veriliyor, gıyabi cenaze namazı kıldırılıyor.
Şimdi bu üzüntünün sebebini anladınız mı?
Camilerimizde Atatürk’ün adı anılmazken…
Atatürk, Cuma hutbelerinden çıkarılırken…
Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı, Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine düşman “Müslüman Kardeşler” örgütünün lideri Mursi’ye onur bahşediyor.
Benim Mursi konusunu değerlendirmem böyle.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(12)Nuri doğan - Her yorumcu kendince bakış açısı doğrultusunda bir şeyler yazmış. Herkesin düşüncesi kendine diyorum ve şu konuyu merak ediyorum. İslam dininde cenazesi kaldırılmış biri için yani gömülmüş birisi için SELA verilebilir mi. Böyle bir durumda kaç sonra sela okunabilir. Yanılmıyorsam SELA ölüm haberinin insanlara duyurulması için okunur. Cenaze öncesi yapılır. Sonrası değil. Sabah cenazesi kaldırılmış biri için öğleden sonra veya ertesi gün Sela okumak ne kadar caiz. Bizler böyle yapa yapa dinimizi değiştiriyor bizim istediğimiz şekle sokuyoruz.Basit bir örnek mezarlıkta dağıtılan pide gibi. Gelecek nesiller bu durumu dinin bir parçası olarak görecek ve devam ettirmek için her şeyi yapacaklar. Sonrada bizler dinin değişmeden günümüze geldiğini savunur kendimizi kandırırız. Araştırın bakalım Anadolu topraklarında bugün dinimizin bir parçası diye yaptığımız ama Osmanlı dönemi Selçuklu Dönemi veya daha öncelere dayanan kaç tane alışkanlık var.
Burhan Gülkan - Yazdıklarınıza harfiyen katılıyorum,eksiği var fazlası yok,
Oktay - En başta sunu soyleyeyim ,dünyada bütün müslümanlar kardeştir.
Hüseyi̇n - İDEOLOJİK GÖZLÜKLERİNİZİ ÇIKARDIĞINIZDA DAHA OBJEKTİF YORUMLAR YAPACAĞINIZI DÜŞÜNÜYORUM.
Yasin - ...eğer Mursi iktidar olsaydı bugün Akdeniz de Mısır ile birlikte petrol ve doğalgaz arıyor olacaktık. Şuan israil ve bütün avrupa ve amerikanın olduğu yerlerde...
Alp - bence yanılıyorsunuz.
Amerikan basını ile Mursiyi tanımaya çalışmamalısınız.
Okuyucu - Sayın yazar Filistinlilerin rahat nefes alabilmesi ve yaşayabilmesi için iktidara gelince refah sınır kapısını açan bir adam hakkında nasıl olurda tünelleri kapattı yazarsınız Tünelleri 2013 te sisi bombalayıp suyla doldurdu diye yazdı bütün basın
Kemal - AK PARTİ MURSİYE 150 TANE ÇÖP KAMYONU HEDİYE ETMİŞ O SIRADA DARBE OLUYOR KAMYONLAR SİSİ YE GİDİYOR ŞİMDİ O KAMYONLARI SİSİ KULLANIYOR İNANMAYAN GOOGLE DAN ARAŞTIRSIN.
Aligür - Başkalarınında sonu böle olması dileğiyle iyi akşamlar
derinceliyiz - bir gazetede çıkan bir kadın öldükten sonrada ilişkiye girilebilir haberini mursiye mal etmeniz...
Erol Demirbek - TÜRKLÜK, ATATÜRK, TÜRKİYE CUMHURİYETİ LAİKLİK, DEMOKRASİ, ADALET KONUŞULMASIN DİYE GÜNDEMİ DOLDURMAK. BENİM ŞEHİDİM ANCAK VATANIM MİLLETİM DEVLETİM İÇİN CAN VREN ASKER VE POLİS TÜRK EVLATLARIDIR.
Buralardanbiri - Hocam şu üç ülke olan ilişkisine bir bakın derim. Milliyet Blogdan kopyalanmış sanırım yazınızın bir kısmı. Aşağıdaki yazılar da bir bloganda alınma…
Nefret kötü bir söylem ama ne yazık ki günümüzdeki iğrenç siyaset ve devlet ilişkileri, çıkarlar beni nefrete sürüklüyor. Fikrimce ABD’den uzaklaşan ülkeler veya devlet adamları yok olmaya mahkumdur. Bu ölümün böyle bir bağlantısı olduğu kanaatindeyim. Yazınızdaki blogdan alınma ifadeler daha çok Mursi’yi ortadan kaldırmak için bir araç olarak görüyorum. Bunların doğruluğu konusunda büyük şüphelerim var.
“Çin: Mursi Çin`i Ağustos 2012`de ziyaret etti. Ziyareti esnasında birçok iş birliği anlaşması imzaladı. Muhammed Mursi Çin`den bu sayede yatırımcı ve turist çekmeyi ve dış ilişkilerde Amerika Birleşik Devletleri odaklı olan dış politikaya alternatif kurmayı planlıyordu.
İran: Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi görev süresi boyunca, iki ülke arasındaki İran devrimi sonrasında zayıflayan bağları güçlendirmeye çalıştı. Ancak onun bu çabaları, kimileri tarafından hem içeride hem de dışarıdaki Mısırlılara muhalefet olarak görüldü.
Rusya: Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi Rusya`yı Nisan 2013 tarihinde ziyaret etti. Ziyareti sırasında Mursi, Sovyet zamanından beri olan ilişkileri güçlendirmeye çalıştı ve Rusya ile ekonomik ve siyasal bağlarını güçlendirmeyi istediğini söyledi. Aynı zamanda Mursi, gelişmekte olan Rusya enerji sektöründen Mısır`da yararlanmak istiyordu.
Mursi, Rusya`dan nükleer enerji yatırımlarını geliştirmede yardımcı olmasını istedi ve Rusya`dan yatırımcı ve turist çekmeyi düşünüyordu.”
Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.