Kasabada herkes yaklaşan sel baskınını ve fırtınayı konuşuyormuş; köyün papazı:
"Tanrı bizi korur, korkmayın" diyormuş.
Göl yükselmeye başlamış, kilise de gölün hemen kıyısındaymış. Yerliler kasabayı terk ederken kiliseye uğramışlar, papazı dua ederken bulmuşlar ve "Papaz efendi, gel araçlarımızda yer var, seni de götürelim" demişler.
Papaz, "Tanrı bana yardım eder; ben ona inanırım, dua ederim" demiş.
Kiliseyi yavaş yavaş su basınca tekneyle gelmişler:
"Papaz efendi gel, gidelim!"
"Sizi imansızlar, ben Tanrı'ya her gün dua ediyorum o beni kurtarır."
Su iyice yükselmiş; papaz çatıya çıkmış, helikopterle gelmişler, merdiven sarkıtmışlar:
"Papaz efendi, gel."
"Siz gidin; Tanrı bana yardım eder!"
Bizim papaz boğulmuş, öteki dünyanın girişinde kuyrukta yüksek sesle sitem etmiş:
"Tanrım, o kadar inandık, ibadet ettik, şu yaptığına bak, beni kurtarmadın."
Yukarıdan gür bir ses cevap vermiş:
"Önce haber yolladık, sonra araba, sonra kayık, en son helikopter yolladım, daha ne yapayım?" (Avcunuzdaki Kelebek'ten)
Evet, korona tehlikesi altında mücadele verdiğimiz bugünlerde, pek çok meselede olduğu gibi bu hususta da insanımızın bir kısmı alınan bazı tedbirleri “Allah’ın yardımı”nı gerekçe göstererek “dine muhalefet” olarak algıla(t)ma çabası içine girmeye başladı.
Özellikle Cuma namazı ve cemaatle namaz ekseninde alınan tedbirler bu algının merkezinde yer alıyor.
Alınan tedbirler “geçici” bir süreliğine olmakla birlikte sanki özellikle Cuma namazını “kasten” engelleme amacına matufmuş gibi değerlendirenler de mevcut.
Hayretle izlememek mümkün değil…
Özellikle de alınan bu tedbirleri “Allah yardım eder” diyerek “gereksiz” görenleri…
Zira yukarıdaki fıkra misali, Allah’ın yardım etmesinden ne anladıklarını anlamakta zorlanıyor insan…
Cenab-ı Hakk’ın bu dünyaya müdahalesini (teşbihte hata olmaz) “sihirli değnek” misali mi algılıyorlar acaba?
Bu dünyayı belli kurallar üzerine yaratan Mevla’nın kurallarına riayet etmeden hareket edip, kendilerine bu kuralların hiçe sayılarak yardım edilmesini mi bekliyorlar acaba?
Belli sebeplerin belli şartlar altında belli sonuçları doğurduğu bu dünyada, bu sebep ve sonuçları dikkate almadan hareket etmenin Allah’ın düzenine muhalefet etmek olduğunu görmüyor veya göremiyorlar mı acaba?
Cenab-ı Hakk’ın müdahalesinin yine bu dünya şartları içerisinde, bu dünyanın işleyişi çerçevesinde gerçekleştiğini idrak edemiyorlar mı acaba?
O nedenle bu dünyanın şartları bağlamında herhangi bir meselede üzerimize düşen tedbiri almamamızın doğuracağı kötü sonuçların hem kendi nefsimizin hem de bundan dolayı zarar gören insanlar ve hatta canlıların vebalini yüklenmeyi de beraberinde getireceğini bilmiyorlar mı acaba?
Tedbiri almadan Allah’tan yardım istemenin bir manada “sünnetullahın kendileri için geçerli olmamasını istemek” manasına geleceğini düşünemiyorlar mı acaba?
Eğer düşünemiyorlarsa Cenab-ı Hakk’ın önemli bir tavsiyesini burada tekrar hatırlatalım:
“…Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın…” (Bakara, 195).
Uyarıya rağmen kendinizi tehlikeye atmakta beis görmeyebilirsiniz ama başkalarının hayatlarını tehlikeye atmamakla mükellefsiniz…
Unutmamak gerekir ki derdi bu dünyada veren dermanı da bu dünyada veriyor ancak bu dermanı aramayı ve gereğini yapmayı da şart koşuyor…
Allah’ın yardımı da esasında böyle geliyor…
Aksi halde Peygamberlerin ne tedbir alması ne de gayret göstermesi beklenirdi, öyle değil mi?...
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.