Bu ülke ne zorluklar atlattı, ne zorluklar!
Kimleri gördü geçirdi, kimleri!
Önceki gün televizyonda 23 Nisan kutlamalarını izlerken, belleğim beni aldı 40 yıl öncesine götürdü.
1981 yılına…
80 ihtilalinden sonraki ilk “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” kutlanacak.
Her şeye tek kişi karar veriyor.
Devlet Başkanı Org. Kenan Evren…
Sanırım mart ayının ilk günleriydi, baktık, Evren bir konuşmasında 23 Nisan’ı “bebe bayramı” olarak tanımlayıverdi.
Bebe bayramı; “ulusal bayram” olarak kabul edilemezdi, zaten bayram sayımız fazlaydı, anaokulları ve ilkokullarda kutlanmalıydı, sadece bu okullar tatil edilmeliydi, büyüklere de bir gün tatil verilmesine gerek yoktu…
Askeri dönemde “ağızdan çıkan söz” kanundu, fazla tartışılmadı, o yıl 23 Nisan ilkokullar ve anaokulları düzeyinde kutlandı.
Ertesi yıl da…
23 Nisan’ın “ulusal bayram” olarak kutlanması 1983 yılında geri geldi, yeniden “resmi bayram günleri” arasına alındı.
Sevgili okurlarım, böyle günleri de gördü Türkiye.
Oysa 23 Nisan 1920, “ulusal bağımsızlık günü” idi.
Bu yönüyle bakıldığında, 19 Mayıs’tan ve 29 Ekim’den daha da önemliydi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulması yönünde atılan ilk resmi adımdı.
“Milli bayram günleri” konumundan çıkarılması; milli mücadeleye de, ulusal kurtuluş savaşına da, dahası Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine de tersti.
Paşalar, bu tarihsel yanılgıya nasıl düşmüşlerdi?
“Bebe bayramı” diyerek, 23 Nisan’ın önemini acaba neden hafife almışlardı?
Bu bayramı, toplumun bütün kesimlerinden çok onların özümsemiş olmaları gerekmez miydi?
Yoksa işin içinde “kasıtlı bir tutum” mu vardı?
Ülkemizde ulusal değerlerin aşındırılmasına o yıllarda mı başlamıştı?
Atatürk’ün, 23 Nisan’ı çocuklara armağan etmesinin anlamı büyüktü.
Bunu nasıl olurda bilmezlerdi?
23 Nisan 1920, bir başlangıçtı.
Bağımsızlığın başlangıcı…
Kurulacak devletin başlangıcı…
Bunun devamı gelmeliydi, bu sürekli olmalıydı.
Bağımsızlığımız ve devletimiz, geleceğe uzanmalıydı…
Bunu da yapacak olan, “geleceğin büyükleri” çocuklardı.
23 Nisan 1920’nin, “ulusal egemenlik ve çocuk bayramı” olarak kutlanmasının temelinde yatan budur.
1980 ara rejim döneminde 23 Nisan’la ilgili yaşatılanları hatırladım, sizlerle paylaşmak istedim.
Virüs öncesi, virüs sonrası… Değişen bir şey yok!
Sık sık “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” deyip duruyoruz ya, bakıyorum da her şey “eski tas eski hamam” devam ediyor.
Değişen bir şey yok!
Daha yeni…
Kararnameyle 2.5 milyon ton hububat ve 100 bin ton bakliyat ithalatı için gümrük vergisi sıfırlandı.
Yıllardır her hasat öncesi benzer kararlar alınmıyor muydu?
Alınıyordu…
İşte yine bir hasat öncesindeyiz, hububat ve bakliyat ithalatında yine “sıfır gümrük vergisi” kararnamesi yayınlandı.
Yine…
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, geçen eylül ayında, “2020’de artık hayvan ithalatı yapılmayacak” dedi mi?
Dedi…
Sonra ne oldu?
Koronavirüsün en hızlı yayıldığı Brezilya’dan 10 bin, İran’dan 5.500 hayvan ithal edildi.
Bunun anlamı şu:
Biz Türk çiftçisini köteklemekten, yabancı ülkelerin çiftçilerini ise desteklemekten vazgeçmeyeceğiz.
Farklı anlayan varsa, veri gelsin!
Aklıma takılan soru
Şu zor günlerde dahi, iktidar muhalefet partilerini dışlanmaya devam ediyor ya…
Aklıma bir soru takıldı, sizinle paylaşayım dedim.
Koronavirüse karşı aşıyı diyelim ki bir Türk bilim insanı buldu.
Ve çıktı dedi ki, “Ben CHP’liyim…”
Ne yapacağız yani, kullanmayacak mıyız?
“Bunu CHP’li bulduysa, işin içinde başka bir iş vardır” mı diyeceğiz?
3 görüş
*”2009’daki domuz gribi ile KOVİD-19’un temel etkeni aynı. Temel etken içinde yaşadığımız toplumsal yaşantının; insanın insan, hayvanın hayvan, bitkinin bitki gibi yaşamasına elvermemesinden kaynaklanıyor.” Prof. Dr. Onur HAMZAOĞLU
*”Bir hayırsever de gizlice Türkiye’nin veresiye defterini (dış borcunu ve bütçe açığını) kapatsa!” Erdinç UTKU
*”Senin gerçeğin var, benim gerçeğim var. Bir de gerçek var.” Tierno BOKAR
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Hafi Ünal - CHP'li olması önemli değil. Mühim olan ilacın bulunması. Ama Kafa aynı Kafa olunca, CHP bir halt bulamaz. Ama Türk insanı bulur
Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.