Bayram bitti, iktidar bugünlerde yeni bir “gönül seferberliği” başlatmayı planlıyor.
18 yılda bilmem kaçıncı “gönül seferberliği”…
Demek bugüne kadarki gönül seferberlikleri bir işe yaramadı, her seferberlikten sonra yine milleti kırıp döktüler, şimdi “bir yenisini” daha gündeme getiriyorlar.
Tabii, kucaklaşmak güzel bir şey…
Evet, kucaklaşalım…
Kucaklaşalım, ama ülkeyi yönetenler önce milletin yarısına hakaret etmekten bir vazgeçsin.
Her gün, “Alçak… Şerefsiz… Vatan haini… Terörist… Ahlaksız…” sözlerini duymaktan bıktık.
Bölücü, ayrıştırıcı, kin ve nefret tohumları eken bu sözler havada uçuşurken, “gönül seferberliği” başlatmanın ne anlamı var?
Toplumu “bizden olanlar” ve “bizden olmayanlar” diye böldüler…
Kendilerinden olmayanları “düşman” ilan ettiler…
Farklı düşünenlere her türlü zorluğu çıkarıyorlar…
Şimdi hangi yüzle “gönül seferberliği” başlatacaklar?
Sonra başlatsalar ne olacak?
Kafa aynı kafa olduktan, huylu huyundan vazgeçmedikten sonra değişen bir şey olmaz.
O nedenle kimse, bilmem kaçıncı bu “gönül seferberliği”ni ciddiye almıyor.
Şunu unutmayalım!
Bu ülke, hiç kimsenin babasının malı değil.
Bu ülke, hepimizin!
Her vatandaşın bu ülkede “eşit yaşama hakkı” var.
Toplumu, ayrıştırarak ve düşman kamplarına bölerek yönetmeye kalkmak, kimseye yarar sağlamaz.
Bu düşman iklimi, gün gelir bu iklimi yaratanları da boğar.
Tornadan çıkmadık.
Elbette her birimizin farklı görüşü, farklı inanışı, farklı tercihleri var.
Herkes aynı partiye oy vermek zorunda değil.
Mümkün mü böyle bir şey?
Farklı düşüneceğiz…
Farklı yaşam felsefemiz olacak…
Oy verdiğimiz partiler farklı olacak…
Ama ortak paydada buluşacağız.
Ülkemizin bölünmezliğinde…
Devletimizin dirliğinde…
Milletimizin birlik ve beraberliğinde…
Çağdaşlıkta…
Kalkınmışlıkta…
“Bu devlet benim olsun, benim gibi düşünmeyenlerin bu ülkede yaşama hakkı olmasın…”
Böyle bir düşünce olabilir mi?
Böyle düşünenlerin yönettiği bir ülkede huzur sağlanabilir mi?
Gönül seferberliğine tamam, ama bundan öncekilere benzememeli.
Sözde kalmamalı…
Gönülden ve inandırıcı olmalı!
15 yaşında evlilik, Fatih Erbakan’a seçim mi kazandıracak?
******
Fatih Erbakan, babasının “siyasi mirası”na konmak istedi, parti kurdu yola çıktı.
Parti liderlerinin konuşmaları çok önemlidir.
Özenle konuşmaları gerekir.
Ölçüp biçerek, tartarak…
Çünkü seçmenler, parti liderlerinin sözlerine göre kendilerine yol-yön bulurlar.
Fatih Erbakan, geçenlerde, “çocuk yaşta evlilik” konusunda konuştu:
“Anadolu’da yıllardan beri büyüklerimiz 14, 15, 16 yaşında evlenmiş, mutlu yuva kurmuşlardır. 15 yaşında biri cinsel olgunluğa eriştiğine göre, rızası geçerlidir…”
Erbakan özetle, “15 yaşta evliliği” savundu.
15 yaş, “çocuk yaşı” mı?
Çocuk yaşı…
Yasalarımıza göre, 15 yaşında evlenmek suç mu?
Suç…
15 yaşında evliliği savunmak, “alenen suça davet” mi?
Evet, suça davet…
Peki, bir parti lideri, hem de yeni kurulan bir partinin lideri, neden “15 yaşta evliliği” savunur?
Türkiye’de 15 yaşında evlenmek isteyen, çocuğunu 15 yaşında evlendirmek isteyenlerin sayısı çok da, bunları partisine çekmek için mi?
Eğer öyleyse…
“Çocuk yaşta evliliğe karşı” milyonlarca vatandaşın tepkisi ne olacak?
Sonra bu öylesine hassas bir konu ki, Fatih Erbakan’ın “15 yaşta evliliği” savunduğunu bilen seçmen, bu partinin diğer görüşlerini kulak kabartıp dinlemez bile.
“Sen madem çocukların evlenmelerine sıcak bakıyorsun, başka söz söylemene gerek yok” der, geçer.
Sonuç olarak şu soruyu soralım:
Partiler, seçim kazanmak için kurulur.
Parti liderlerinin hedefi, seçimlerden zaferle çıkmaktır.
15 yaşında evliliği savunmak, Yeniden Refah Partisi’ne ve Fatih Erbakan’a seçim kazandırabilecek mi?
İlk seçimlerde göreceğiz.
Kime inanalım?
******
*Tarih, 2 Mayıs 2020…
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş açıklama yaptı:
“Bu yıl yüzde 4.5 küçüleceğiz.”
*Tarih, 27 Mayıs 2020…
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak açıklama yaptı:
“İnşallah bu yıl pozitif büyüyeceğiz…”
Numan Kurtulmuş ve Berat Albayrak…
İkisi de AKP’nin önemli ismi.
Kurtulmuş “Küçüleceğiz”, Albayrak “Büyüyeceğiz” diyor.
Kime inanalım?
AKP’li gençlerin tercihi
******
Geçen hafta iktidar partisi AKP’ye üye gençler arasında bir anket yapıldı.
Sorulardan biri de şuydu:
“Size ayda 10 bin dolar maaş verilse İslam devleti olan Suudi Arabistan’a mı gidersiniz, yoksa ayda 5 bin dolar verilse Avrupa ülkesi İsviçre’ye mi gidersiniz?”
AKP’li gençlerin büyük çoğunluğu, “İsviçre” dedi.
Salt bu tercih bile, AKP’nin patronlarına bir şeyler anlatmalı.
Ertuğrul Günay, Yassıada’yı nasıl buldu?
*******
Ertuğrul Günay’ı tanıyorsunuz.
Orduludur…
Avukattır…
Bir zamanlar CHP’nin önemli bir ismiydi.
1992-1994 yılları arasında bu partinin genel sekreterliğini yaptı.
2004 yılında CHP’den ihraç edildi.
2007’de AKP’ye girdi.
2013 yılına kadar bu partide kaldı, 60 ve 61’nci hükümetlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptı.
Şimdi “Ertuğrul Günay” ismini neden gündeme getirdim?
Hani Adnan Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı Yassıada var ya…
“Demokrasi ve Özgürlükler Adası” olarak yeniden düzenlenen Yassıada…
Bu projeyi bakanlığı döneminde ilk gündeme getiren Ertuğrul Günay’dı.
Şimdi sözü Ertuğrul Günay’a bırakıyorum.
Yassıada projesini nasıl bulmuş, kendisinden dinleyelim:
“Adada yapılanla bizim hayata geçirmek istediğimiz arasında ciddi fark var. Şu anki proje tam bir rant projesidir. Ada, bugünkü haliyle tarihle bağı olmayan turistik bir mekân olmuştur. Menderes’in Aydın’daki evini taklit etmişler. Bunu yapanların ya tarihe saygısı yok, ya da bu işi bilmiyorlar. Görüntü sadece utanç verici!”
Ertuğrul Günay’ın değerlendirmesi böyle.
Bilmem katılır mısınız?
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.