Geçen gün gazeteler yazdı: Diyanet İşleri Başkanlığı Elazığ Harput’ ta bir tesis yaptırıyor ve üstlenici firmayla yapılan şartnamede, bahçe düzenlemesinde ithal ağaç kullanılmasını şart koşuyor.
Bir bu eksik kalmıştı! Doğal ağaç türleri açısından bu kadar zengin olan ülkemize bir kere daha ağaç fidanı ithali!
Bunun, Türkiye’nin dışarıdan krom ithal etmesinden ne farkı var acaba?
Şimdi, Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı ve Orman Y. Müh. olarak sorma hakkımı kullanıyorum: Elazığ yöresinde yaygın olarak birçok meşe türünün yanı sıra menengiç, çitlembik, erguvan, mahlep, huş, badem, iğde, titrek kavak, alıç, dişbudak, söğüt, üvez, akçaağaç ve ardıç gibi ağaç türleri doğal olarak (kendiliğinden yetişen ve çoğalan) varken bu yabancı ağaç sevdası ne oluyor?
O bahçede, bu ağaç türlerinden uygun olanların kullanılmasını önleyen nedir?
Ben hayatım boyunca çirkin ağaç ve bitki görmedim. Çok garip ama bu kararı verenler görmüşler! Yani o ithal edilecek türler bahçeyi bizim yerli türlerden daha güzel yapacak! Buraya gelenler gördükleri güzellik karşısında daha çok duygulanacaklar!
Bu konuda Elazığ’da bulunan Güneydoğu Anadolu Ormancılık Araştırma Enstitüsüne danışıldı mı? Şartnameye konulduğuna göre gerek görülmemiş!
Halbuki böyle uygulama, tam tabiriyle “olmayacak duaya amin! “ demektir. Aşağıdaki satırları okuyunca bunu daha net anlayacaksınız.
Bu konuda, kendilerine karar verme yetkisi bahşedilmiş bayanlar ve baylar…Bir yerlerden ağaç veya bir bitki fidanı ithal etmek, otomobil ithal etmeye benzemez. Çünkü otomobil, yolu olan her yerde işlevini yerini getirir ama bir bitki sizin uygun gördüğünüz yerde değil kendisinin seçtiği yerde tutunur ve yaşar. Yani “Emredersiniz efendim !..” demez.
Aksini iddia edene sorarlar: Türkiye’de neden, örneğin kahve yetiştirmiyorsunuz ? Öyle ya.. Pahalılığında ötürü bir Finli yılda 12 kg, bir Türk 0.920 gr kahve tükettiğine göre…
Şu da var; ithalat denilince hep sınırların ötesinden bir mal alımı anlaşılır. Halbuki bir ağaç veya bitki ithali için sınırlar geçersizdir. Doğru anlaşılması için bir örnekle açıklayalım: Ülkemizde sadece Doğu Karadeniz Bölgesinde Melet çayının doğu kıyısından itibaren yayılış gösteren Doğu ladini (Picea orientalis) Elazığ çevresinde doğal olarak bulunmaz. Bu durumda Trabzon’dan Elazığ’a Doğu ladini getirmek ile Japonya’dan Elazığ’a ağaç fidanı ithal etmek arasında hiçbir fark yoktur.
Bu arada hiç unutulmaması gereken çok önemli bir husus daha var: Bir ağaç türünün Elazığ çevresinde çok bulunması o ağaç türünün Harput’taki bahçede yetişmesini de garanti etmez. Çünkü yöredeki toprak ve iklim şartları belli bir ağaç türü için yörenin her yerinde uygun olmayabilir. Bunu da bir örnekle açıklarsak; çevrede örneğin meşe türleri vardır ama onların içinden bir meşe türü ilkbaharda erken uyananlardan ise ve Harput’ta geç donlar oluyorsa ( yani bahar geldiğinde ağaçların uyanmasından sonra hava sıcaklığı sıfırın altına düşüyorsa) onun yaşaması imkansızdır. Yani bir tek olumsuz faktör bile türü engelleyebilir.
Olaya başka bir açıdan daha bakalım: Diyelim ki bilimselliği bir kenara koyarak dışarıdan fidan ithal ettiniz. Öyle bitki hastalıkları vardır ki bunlara neden olan virüs, bakteri, mantar ve hatta böceklerin yurda girmesi ve üstelik ülkemiz ormanlarında salgınlara neden olacak şekilde yayılması mümkündür. Çünkü bazılarının belirlenmesi uzmanlık işidir. Örneğin, arız olduğu ağaçta meyve verimini %80 oranına kadar azaltan ve “koronavirüs” gibi Çin menşeli bir böcek (Kestane Mazı Arısı), dünyadaki bütün kestane alanlarına yayılmıştır. Ülkemize, Yalova çevresinden giriş yapan ve mücadelesi son derece zor olan bu zararlı, son haberlere göre Bartın ve Zonguldak havalisine kadar ulaşmıştır. Bu gidişle ülkemizdeki bütün kestane ormanlarında yayılacaktır.
Bu sevdadan vazgeçin ve milletin parasını pulunu ziyan etmeyin…
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Palmiye - Harpuşta en uygun ağaç türü olarak palmiye ağacını öneriyorum dekoratif hoş görünümlüdür, harput a yakışacaktır, ha harputta palmiye ha bu yöneticiler bu makam ve görevlerde bir farkı yok
Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.