“Medya özgürlüğü”, özgürlüklerin en başında yer alır.
Medya özgürlüğü yoksa, diğer özgürlüklere bakılmaz.
Bu değerlendirme, bütün dünyada böyledir.
İşte bu nedenle biz de “medya özgürlüğü” üzerinde ısrarla duruyoruz.
Kendimizden çok, ülkemiz için…
Medya özgürlüğü değerlendirmesi, her yıl “Sınır Tanımayan Gazeteciler” tarafından yapılır.
Bu örgüt, dünya çapında bir sivil toplum örgütüdür.
Kurumsal bir yapısı vardır.
180 ülkedeki medya özgürlüğü, nesnel ölçütlere göre değerlendirilir, sonuçlar “Basın Özgürlüğü Endeksi” olarak tüm dünyaya ilan edilir.
Uluslararası kuruluşlar, bu raporu alır dosyasına koyar.
Hangi ülkeyle iş yapacak?
Türkiye…
Açar bakar, “Türkiye’nin Basın Özgürlüğü Endeksi kaç?” diye.
O derece önemli.
Bizim bu endeksimiz çok kötü.
Özellikle 2007’den sonra her yıl daha da kötüleşmiş.
AKP’nin kurulduğu yıl olan 2002’den bugüne, 180 ülke arasında “Basın Özgürlüğü Endeksi”nde kaçıncıyız, şöyle bir göz atalım:
*2002’de 99’uncu
*2003’te 115’inci
*2004’te 113’üncü
*2005’te 98’inci
*2006’da yine 98’inci
*2007’de 101’inci
*2008’de 102’inci
*2009’da 122’inci
*2010’da 138’inci
*2011’de 148’inci
*2012’de 148’inci
*2013’te 154’üncü
*2014’te 154’üncü
*2015’te 149’uncu
*2016’da 151’inci
*2017’de 155’inci
*2018’de 157’inci
*2019’da 157’inci
*2020’de 154’üncü
Bu yıl basın özgürlüğünde, 180 ülke içinde 154’üncüyüz.
Baskılar…
Verilen para cezaları…
Hapis uygulamaları…
Sonuç bu!
2002’ye sıralamada ortalarda gelmişiz, şimdi sonlardayız.
Özetle, medya özgürlüğünde notumuz kötü.
Tamam, bu “kötü not” mesleğimiz için önemli.
Ama ülkemiz için daha önemli!
Bu karne, Türkiye’nin elini kolunu bağlıyor.
Bize nefes aldırmıyor.
Bizi dünyada yalnızlaştırıyor.
Bakın şu halimize!
“Biz bize yeteriz” kampanyası boşuna değil.
Böyle böyle algı yaratılıyor.
Türkiye’yi bekleyen sonun adı konuyor.
Biz bize yetemeyiz…
Nasıl yani?
Biz dünyadan soyutlanmış yaşayamayız…
“Kapalı ekonomi” dönemi, çoktan bitti.
“Borç ekonomisi” sistemini hemen terk etmeliyiz.
“Çalışan, üreten, ihracat yapan, ayakları üzerinde duran bir ülke” olmak zorundayız.
Başka çaremiz yok.
Bunun için de Türkiye “özgürlük günlerine” geri dönmek zorunda.
Başta medya özgürlüğüne...
Gerisi gelir.
“Bağımsız yargı” geri gelir.
“Hukuk devleti” geri gelir.
“Yok edilen kurum ve kurallar” geri gelir.
Komşularımızla ilişkilerimiz düzelir.
Tekrar “sözü dinlenen, saygın” bir ülke oluruz.
Bu normlarla bir yere varamayız.
Bunu artık görmemiz, anlamamız lazım.
Basın özgürlüğünün bulunmadığı hangi ülke ihya olmuş (gelişmiş ve güçlenmiş), bir örnek gösterebilir misiniz?
Basını susturarak sorunları çözemezsiniz.
Sorunların çözümü, basın özgürlüğünde!
Bölgesel güç, küresel güç ve emperyalizmle mücadele
Bu sözleri bugünlerde çok duyuyoruz.
Veya şöyle söyleyeyim…
“Bölgesel güç, küresel güç, emperyalizmle mücadele” havasındayız.
Peki, Türkiye “bölgesel güç” veya “küresel güç” olabilir mi?
Türkiye, emperyalizmle mücadele edebilir mi?
Uzun ve derin bir konu, kısa keseceğim.
Türkiye’nin “bölgesel güç” olabilmesi için, bölge ülkeleriyle ilişkilerinin “normal düzeyde” olması gerekir.
İyi geçinecek…
İyi sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkiler kuracak…
“Ağabey” durumunda olacak…
Gerektiğinde elini cebine atacak…
Derdinde, tasasında o ülkelerin yanında olacak…
Türkiye’nin böyle bir konumu var mı?
Coğrafyamızda Katar hariç bütün ülkelerle kavgalıyız.
Peki, Türkiye “küresel güç” olabilir mi?
“Bölgesel güç” olmadan, “küresel güç” olmak olanaksız!
“Küresel güç” olmaya çalışan bir devletin, önce bölge ülkelerinin rızasını alması gerekir.
En azından, itirazlarını engellemesi şart!
“Küresel güç”, ancak ittifaklarla sağlanabilir.
“Değerli yalnızlık” siyasetinden, “küresel güç” çıkmaz.
Emperyalizmle mücadele konusuna gelince
Son günlerde “emperyalizmle mücadele” söylemi, fazlasıyla gündemde!
Tamam, emperyalizmle mücadele edelim, etmemiz gerekir, ama nasıl?
Emperyalizmle mücadele, “hamaset edebiyatı” ile yapılmaz.
Yani “vatan, millet, Sakarya” edasıyla atılan nutuklarla emperyalizmle mücadele edilmez.
Aklını kullanacaksın.
Bilimi rehber edineceksin.
Din ağırlıklı eğitimi bırakıp, bilim ağırlıklı eğitime geçeceksin.
Emeğini seferber edeceksin.
Çalışan, üreten, artı değer yaratan bir toplum haline geleceksin.
Gelir eşitsizliğini azaltacaksın, ekmeğini hakça bölüşeceksin.
Adaleti sağlayacaksın.
Özgürlükleri geri getireceksin.
Toplumu ayrıştırmayacaksın, belirli bir “ülkü” hedefinde birleştireceksin.
“Milli seferberlik” bilinci oluşturacaksın.
Daha önce “emperyalizmle mücadeleyi” başarmış Atatürk ve arkadaşlarına sahip çıkacaksın, onları örnek alacaksın.
Bir de…
Kapitalizme boyun eğerek, emperyalizme karşı çıkılmaz.
Biz yıllar önce elimizi vermişiz, şimdi bırakın kolumuzu geri almayı, gövdemizi kurtaramıyoruz.
Sonra…
“Boş kasa” ile emperyalizmle mücadele edilmez.
Önce ülkemizi “borç ekonomisi”nden kurtulmamız şart!
Sen “emperyalist” dediğin ülkelerden aldığın borç paralarla ülkeyi yönetmeye devam et, sonra dön “Ben emperyalizmle mücadele edeceğim” diye nutuk at.
Gülünç bir durum!
Hiçbir emperyalist ülke, kendi parasıyla “kendine karşı mücadele başlatılmasına” izin vermez.
Biz önce “borçla yaşayan ülke” olmaktan kendimizi kurtaralım.
Çalışalım, üretelim, kasamızı dolduralım.
Emperyalizme kafa tutup tutmayacağımıza o zaman karar verelim.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.