Basında yer alan bir habere göre, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü CİRİT, “YETERSİZ HUKUK EĞİTİMİ ALAN KİŞİLER HAKİM VE CUMHURİYET SAVCISI OLDU” demiş.
Bu tespiti her hangi bir kişi yapmış olsaydı çok fazla dikkate alınmayabilirdi. Ancak, büyük sorumluluğu olan, adli Yargının en yüksek kurumu Yargıtay’ın başkanının böyle bir tespit yapması ve bunu Türk Milleti önünde dile getirmesi, durumun ne kadar ciddi ve endişe verici boyutta olduğuna işaret eder.
Elbette ki eğitim kurumlarının olabildiğince çoğalması, ülkemize eğitimli insan kazandırmaları çok önemlidir ve olmalıdır. Ancak şurası unutulmamalıdır ki, bir bina, iki sıra ile okul olmaz,ekol olması gerekir ki, hukuk fakültelerinin mevcut durumu buna pek uygun gözükmemektedir.
Yeterince yetkin öğretim görevlisinin olmadığı okullarda eğitim görüp diploma sahibi olan insanlarımızın; Hukuk’un varlığının sürdürülmesi, Hukukun gelişimine katkıda bulunması ve hukukun evrensel hukuk kuralları çerçevesinde ruhuna uygun bir şekilde hayata geçirilmesi için yeterli olamayacağı kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor…
“HAKİM OLMAK İÇİN HUKUK OKUMAK ŞART DEĞİL” şeklinde ifade edilen bir yöntem, mahkemelerde görev alacak Hakim ve Savcıların hukukçu nosyonu olmayan, başka meslek eğitimi almış olan kişilerin görevlendirilmesinin yolunu açmak üzere söylenmiş olması da hukukun hayata geçiş düzlemi olan adalet adına üzüntü vericidir.
Anayasa tartışmalarının devam ettiği süreçte biz de kendi çapımızda bir Anayasa çalışması içerisine girmiş ve Anayasa’da düzenlenmesini öngördüğümüz değişiklikler hakkında görüşlerimizi kaleme almıştık. 140. Madde hakkında demiştik ki; Yargının her kademesinde ve çeşidinde hukuk mesleğinin dışında bir meslek mensubunun bulunması kabul edilemez. Hukukçu olmayan üyelerin Yargıç/Savcı sıfatı ile görev yapmalarını Hukuk ve adalet kurallarında kabul edebilmek mümkün değildir. Bir başka deyişle hukuku bertaraf etmek anlamına gelir. Ancak zorunluluk gerektiren konularda İhtisas elemanı olarak kurullar bünyesinde teknik bilgileri sınırlarında yardımcı eleman istihdam edilebilir.
İdari Yargıda, Vergi Mahkemelerinde ve en nihayetinde Anayasa Mahkemesinde bu görüşümüzün tamamen dışında olmak üzere hukukçu olmayan üyeler görev yapmaktadır ki; Kanımızca uygun olmadığı gibi, Adaletin uygulanmasında zaaflar yaratabileceği gibi, Hukukun gelişmesine de katkı sağlamayacaktır.
Yargıtay Başkanı CİRİT’in işaret ettiği ve yeterli olmadıklarından yakındığı “Yetersiz Hukuk eğitimi alan Hakim ve Cumhuriyet Savcısı” olan kişiler yetersiz de olsa da, neticede bir hukuk eğitimi almışlardır. Buna rağmen yeterli olmadıkları ortaya konulmuştur. Peki, hiç hukuk eğitim olmayan başka eğitim/ meslek mensuplarının Hakim/ Savcı olmaları halinde hukukun uygulanmasının ne kadar daha zorlaşacağını anlamak için kahin olmaya gerek yoktur. Nitekim sonuç ortadadır ve adalete olan güvenin azalmasında de hızlı bir artış gözlenmektedir.
Bu tespitin devamında zorunlu olarak şu noktaya geliyoruz. Bu atamaları gerçekleştiren kurumun konumu nedir? Atamalar yapılırken Hukuki yeterlilik ölçüsüne ve liyakata ne derecede özen gösterilmektedir ?
Yargının ve yargı mensuplarının bu günkü sistem içerisinde bağımsızlığı konusunda olumsuz yönde yaygın bir düşünce giderek artmaktadır. O nedenledir ki, Özlük işleri bakımından özerk yapıya kavuşturulmaları şarttır. Hakim ve savcıların atama terfi, eğitim ve denetimleri ile ilgili işlemler bu kurul tarafından gerçekleştirilmeli, hakimlerin denetimleri bu kurulca belirlenen adalet müfettişleri (Müfettiş Hakim/Savcı) eliyle yerine getirilmelidir. Kesinlikle de siyasetin etkisinden arındırılmalıdır.
Yargıtay Başkanının dediğinden yola çıkıldığında, Adaletin bu günkü hali endişe verici olduğu gibi, Adaletin geleceği bakımından daha büyük kayıplara neden olacağı görünmektedir.
Bu durumun geleceğini ortaya koymak üzere konuyu bir fıkra ile bağlayalım.
Temel Evinin balkonunda oturuyormuş. O sırada bir kişi gelmiş, hırsızlık amacı ile komşusunun evinin pencere çerçevesini testere ile kesiyormuş. Durumu gören Temel hırsıza müdahale etmiş . Ula ne edeyisun ? Hırsız durumu kurtarmak için demiş ki; Kemençe çalayirum. Temel sormuş, Madem kemençe çalayisun da hane bunun sesi ?
Hırsız cevap vermiş; Bunun sesi yarın çıkacak.
İnşallah Hukukun geleceğinde bozuk ses çıkmaz…
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.