1920’den 2021’e…
Türkiye Büyük Millet Meclisi, bir asrı devirdi, artık 101 yaşında.
İkinci yüzyılın ilk yılındayız.
Bugün, 23 Nisan.
Başka bir ifadeyle Anadolu’nun göbeğinde, Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temellerinin atıldığı gün!
Dahası, egemenliğin “saray”dan alınıp “millet”e verildiği gün!
Kutlu olsun!
23 Nisan 1920’de Ankara’da tarihi bir olay yaşandı.
Atatürk’ün başkanlığında toplanan o zamanki adıyla Büyük Millet Meclisi, üzerinde padişahın etki ve yetkisinin bulunmadığı tarihteki ilk meclistir.
Daha önce “Osmanlı Mebuslar Meclisi” vardı.
Bu meclislerde egemenlik, “kayıtlı, şartlı” milletindi.
Padişahların uygun gördüğü ölçüde…
Göstermelik…
TBMM’de ise egemenlik “kayıtsız, şartsız” millete verildi.
TBMM, bir “başkaldırı” meclisiydi.
İşgalci emperyalizme…
İşgalcilerin işbirlikçisi Osmanlı Saray Hükümeti’ne…
Osmanlı’nın ihanet fetvalarına…
İdam fermanlarına…
Padişahçı iç isyanlara…
İki yıl boyunca Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Osmanlı Saray Hükümeti arasında “egemenlik savaşı” yaşandı.
Saray Hükümeti, TBMM’ni yok etmek için çok uğraştı, akıl almaz yöntemlere başvurdu.
Sonunda “saray” kaybetti, “meclis” kazandı.
TBMM, 20 Ocak 1921’de “!921 Anayasası” diye anılan “Teşkilatı Esası Kanunu”nu kabul etti, “Türkiye Halk Hükümeti” adlı yeni bir yönetim kuruldu.
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi, ilk anayasamızın ilk maddesiydi.
Böylece Anadolu’da adı henüz konmamış Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temelleri atılmış oldu.
1 Kasım 1922’de saltanat kaldırıldı.
29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi.
3 Mart 1924’te halifeliğe son verildi.
Sonunda Türkiye’de “saray saltanatı”nın yerini, “millet egemenliği” aldı.
Böyle çıktık yola.
101 yıl sonra geldiğimiz nokta
Aradan 101 yıl geçti.
İnişli çıkışlı…
Dereli tepeli…
Hani o tekerlemedeki gibi, “Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik” geldik bugünlere.
Bugünü tartışmamız ve sorgulamamız gerekiyor.
Eğer bir ülkede, egemenlik kayıtsız şartsız milletinse…
Ve millet, sistem gereği egemenlik hakkını seçtiği vekillere kullandırıyorsa…
Bütün yetkilerin parlamentoda (TBMM) olması gerekir.
En başta “yasama” yetkisinin…
“Yürütme” yetkisinin…
Bu yetkiler bugün Meclis’te mi?
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtiğimizden bu yana, TBMM’nin bir “işlevi” kaldı mı?
Devlet yönetiminde vazgeçilmez olan üç erk; yasama, yürütme ve yargı, üçü de bir tek kişinin kontrolünde.
Meclis, devre dışı!
Meclis devre dışı olunca, otomatikman “millet iradesi” de devre dışı.
O halde “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü nerede kaldı?
Türkiye’de artık tek bir kişinin egemenliği var.
Otur otur, kalk kalk!
101 yıl sonra geldiğimiz nokta, ne yazık ki, burası.
Evrensel demokrasi kurallarıyla bağdaşmıyor.
TBMM’nin hükmü yok…
Muhalefet partilerinin hükmü yok…
Basının hükmü yok…
Sivil toplum kuruluşlarının hükmü yok…
Yerel yönetimlerin hükmü yok…
Böyle bir sistemle devleti sağlıklı bir şekilde yönetmek mümkün mü?
Bir kişi, her şeyi bilebilir mi?
Bir kişinin aklı, bütün akıllardan üstün olabilir mi?
Esas olan, “ortak akıl”dır.
Milletin ortak aklı…
Bu akıl vekiller aracılığıyla parlamentoda vücut bulur, ülke bu akılla yönetilir.
Parlamenter sistemin özü budur.
Özetlersem:
101 yıl önce…
Egemenlik, “saray”dan alınıp, “millet”e verilmişti…
Bugün…
Egemenlik, tekrar “saray”a dönmüş görünüyor.
“Kurumsal devlet” yok edildi…
Devlet, “tek kişinin” yönetiminde.
İnşallah bu hatadan kısa zamanda döneriz.
Egemenliğin tartışılmadığı…
Egemenliğin gerçekten tekrar milletin eline geçtiği…
Ve tabii her türlü “parti lideri vesayetinin sona erdiği” günlerin özlemiyle…
Okurlarımın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(5)Cemal - Madem egemenlik kayıtsız şartsız milletindi sizin yönetimleriniz neden islamı benimsemiş insanlara eziyet etti 2000 yılına kadar.?Onlar millet değilmiydi? İşinize gelene istediğiniz kadar egemenlik verdiniz demokrasi verdiniz,yazınızda olduğu gibi padişahın izin verdigi kadar.
Aklin Yolu - SEÇIME GIDILIYOR VE YONETECEK OLAN SEÇILIYOR BITTI YOK HUKUMET KURULACAK MI YOK ŞU BAKANLIĞI BANA VER YOK ŞÖYLE BÖYLE BİTTI ALLAH CC BINLERCE ŞUKUR PARLEMENTER KAVGA YAMA CURCUNA SISTEMINDEN KURTULDUK
İzmitli - Kaleminize Yüreğinize sağlık Çok güzel bir yazı Geçmişten geleceğe ülkemizin nasıl nerelere geldiğini gayet güzel bir şekilde anlatmışsınız
Kerim - Diktatör diyorsunuz yani
Gören Göz - iller de ve hatta ilçelerde de tek adam mantığı var.
Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.