Kur’an-ı Kerimin en çok üzerinde durduğu kötülüklerden biri zulümdür. Zulüm haddi aşmaktır, hak- hukuk tanımamaktır, adaletsizliktir, haksızlıktır. İnsanı insan yerine koymamaktır. En büyük kul hakkıdır. Bu sebeple hem dünyada hem de ahirette cezası şiddetli olacak büyük bir günahtır. Zalimler, dünyada zulmettikleri masumların hayatlarını karartmışlar, onlara dünyayı zindan etmişler, mazlumların beddualarını almışlardır. Hesap gününde karşılaşacakları çetin manzara, mazlumlara yaptıklarının kendi başlarına gelmesinden başka bir şey değildir. Kur’an-ı Kerimde “Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah onları cezalandırmayı, korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim, 14/42. ) buyurularak zalimler uyarılır ama, onlar kalpleri karardığı hatta mühürlendiği için anlamazlar, hakkı göremezler ve işitemezler. Onlar için dünyada rezillik, ahirette ise büyük bir azap vardır. Hz. Muhammed “Zulüm, zalim için kıyamet gününde zifiri karanlık olacaktır.” Diyerek insanlığı uyarmıştır ama nafile.
Kur’an-ı Kerim’de zalimler lanetlenmiştir. Yüce Allah buyuruyor ki: “Biliniz ki, Allah’ın laneti zalimler üzerinedir.” (Hud, 11/18) Bir başka ayeti kerimede de şöyle buyruluyor: “Şüphesiz Allah zalimleri sevmez.” (Şura, 42/40) Yaradan’a karşı en büyük zulüm O’nu inkâr etmek ve O’na ortak koşmaktır. Allah’ın hakkını Allah’tan başkasına vermek, yeryüzündeki en büyük zalimliktir.
“Zulüm ile âbâd olanın sonu berbat olur” sözü tam da bunu ifade etmektedir. Âbâd; bayındır, rahat, şen ve mamur demektir. Zulme yardımcı olanlar da sevgili Peygamberimizin ifadesiyle, Allah’ın gazabına uğrayacaklardır. Onlar, yardım ettikleri zalimlerle beraberdirler. Zulme sessiz kalanlara, zulmü görmezden gelenlere de merhamet edilmeyecektir. Çünkü merhamet etmeyene merhamet edilmez.
İnsaf, vicdan ve merhamet duygularının yitirildiği, zulmün sıradanlaştığı ve zalimin destek bulduğu bir çağda yaşıyoruz. Gözü dönmüş caniler, dünyanın gözleri önünde Filistinli masum kardeşlerimizi katlediyorlar, sözüm ona hak ve hukuk savunucusu medeni dünya duymamazlıktan, görmemezlikten geliyor. Kan ve gözyaşından beslenenler, Kudüs ve çevresindeki Müslümanların yaşama haklarını ellerinden alıyor mabet dokunulmazlığını hiçe sayıp Mescid-i Aksâ’nın maneviyatını çiğniyor dünya sus-pus üç maymunu oynuyor. Ancak biz inanıyoruz yaptıkları yanlarına kâr kalmayacaktır. Mazlumun âhı, titretir arş-ı Rahman’ı.
İnancımıza göre zalimler karşısında hakkı söylemek, en büyük cihattır. Şunu çok iyi biliyoruz ki, mazlumların âhı büyüktür ve masumların kanları üzerine kurulu hiçbir hükümranlık uzun süre ayakta duramaz. İnsanlık tarihinin şahit olduğu zalimlerin sonları hep hüsran olmuştur. İsrail’in de sonunun böyle olacağı muhakkaktır.
Peygamberlerine zulmetmekle açtıkları amel defterlerini, yüzyıllar içinde günah ve zulüm ile oldukça kabartan İsraillilerin sabıka kayıtlarına her geçen gün yenisi ekleniyor. Bir devletin temellerinin sağlam olabilmesi ancak adalete dayalı bir sistem üzerine bina edilmesiyle mümkün olabilir. İsrail ise servetini ve devletini hırsızlık ve zulüm üzerinde yükseltmiştir. Bu durum çöküşün kaçınılmaz olacağının en büyük delilidir.
Evet, sevgili dostlar, şartlar ne olursa olsun, kimden gelirse gelsin, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, dini, ırkı, rengi ve coğrafyası ne olursa olsun Müslüman, her zaman zulmün ve zalimin karşısında, mazlumun ise yanında yer almalıdır. Zulme şahit olan herkes, en az zulme uğrayan kadar zulme karşı durmalıdır. Kur’an-ı Kerim, değil zulme razı olmayı, zulmedenlere sempati duyulmasını bile yasaklamıştır. O halde Müslüman, zulmü alkışlayamaz, zalimi asla sevemez. Zulme göz yumamaz. Kanayan bir yara gördü mü ciğeri yanar. O yarayı iyileştirmek için her türlü sıkıntıya göğüs gerer. Her zaman hakkı tutar ayağa kaldırır. Zalimin hasmı olur, mazlumun dostu. Hiçbir zaman “adam aldırma da geç git” diyemez. Müslümanlar olarak bizim zulme olan hasımlığımız, imanımızın gereği ve sonucudur.
İslam dini insanın onur, izzet, şeref ve haysiyetini ayaklar altına alan her türlü baskı ve zulmü yasaklamıştır. Zulüm, haksızlık yapmaktır. Zulüm, hak ve hukuk tanımazlıktır. Zulüm, haddi aşmaktır. Zulüm, adaletin zıddıdır. Zulümle adalet bir arada bağdaşamaz. Zulmün olduğu yerde adaletten bahsedilemez. Adaleti ve adil olmayı emreden yüce dinimiz, zulmü ve zulmetmeyi yasaklamıştır. Zulüm büyük günahlardandır.
Şu mazlum İslâm âleminin haline bakın. Hem yerli zalimlerin zulmü altında inliyor, hem de yabancı zalimlerin zulmü altında. Hem içerden ihanete uğruyor, hem dışardan. Şu anda “İslâm âlemi” denilen coğrafya paramparça. Aslında ortada “İslâm âlemi ” denilecek bir yapı da yok. Halklarının çoğunluğu Müslüman olan ülkelerin pek çoğunun yöneticilerinin zalimlerle kol kola oldukları sır değil. Bunlar halklarından çekindikleri için zalimlerin karşılarında imiş gibi gözüküyorlar ama zalimlere karşı yaptıkları hiçbir icraatları yoktur.
Filistin’de bulunan Kudüs Müslümanların mukaddeslerindendir. Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesidir, Peygamberimizin İsra ve Mirac mucizesinin gerçekleştiği yerdir. Bugün bu değerlerimizi Filistinli kardeşlerimiz korumaya çalışırken kendi vatanlarında zulme maruz kalmaktadırlar. Bu zulmü yapan İsrail Devleti’dir. Destekleyen sözüm ona hür dünya. Güya demokrat ve özgürlük havarileri bu zulme sessiz kalmaktadır. Dünyanın sessizliğine rağmen, bütün zalimlere karşı koyan, mazlumlara kucak açıp destekleyen milletimiz olmuştur, olmaya devam etmektedir.
Her zalime, hukuk çerçevesinde hak ettiği ceza mutlaka verilmeli, cezalar uygulanırken bile adaletten vazgeçilmemelidir. Zulüm kimden gelirse gelsin, gücüne ve konumuna bakılmaksızın karşı konulmalıdır. Kur’an-ı Kerim zalimlerin tümüne ilahi yasayı hatırlatır: “ Zulmedenler hangi akıbete uğrayacaklarını göreceklerdir.” (Şuara, 26/ 227)
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.