Prof. Dr. Tevfik Güngör Uras diyor ki; Mülkiyeli büyüğümüz Cahit Kayra, Sanayileşecektik, büyüyecektik… ne oldu bize ? deyince , sordum. “ N’oldu ? Anlattı.
· Osmanlı’nın son döneminde sanayileşmeye başlayan Avrupa ülkelerine özendik. Üretime geçme arayışı başladı. Beceremedik. Osmanlı sona erdiğinde üç beş ufak sanayi tesisimiz vardı.
· Mustafa Kemal Sanayileşmenin önemini gören, sanayileşmeye inanan bir liderdir. İzmir İktisat Kongresi’ni toplayarak sanayileşme arayışlarını ve çabalarını başlattı.
· Halkın sermaye birikimi olmadığı için sanayileşme işini devlet üstlendi. 1923-1938 döneminde sanayileşmede önemli gelişmeler sağlandı.
· İkinci Dünya savaşı döneminde kendi sermayemizle kendimize yeter olduk.
· 1950 sonrası Türkiye dışa açılma arayışında sanayileşmenin alt yapısına önem verdi.
· Sanayileşmeye başlıyorduk ki 1953 yılında GATT’a ( Gümrük tarifeleri ve Ticaret genel anlaşması) ve Dünya Ticaret örgütüne katıldık. Gümrük korumalarını kaybettik. Bir ülkenin Gümrük korumaları olmadan sanayileşmeyi başlatması, gümrük korunması olmadan ithal malların rekabetine dayanması imkansızdır.
· 1960 sonrası planlı dönem, Kamu iktisadi teşebbüslerinin ( KİT) çeki düzene girmelerini sağladı. Özel sektörün sanayi yatırımlarının başlamasının önünü açtı. Devlet teşvikleriyle özel sektörün sanayi yatırımı yapmasına, gümrük korumasıyla sanayinin iç pazarda büyümesine ve de destek primiyle İhracatın arttırılmasına çalışıldı.
· Sanayileşme olmadan ekonominin büyüyemeyeceği inancı yayılırken, sanayileşmiş ülkelerden esen sert rüzgarlar hızımızı kesti.
· 1978 yılında “Washington Konsensüsü” şemsiyesi altında toplanan sanayileşmiş ülkeler, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin sanayileşmesini önleyecek politikalar uygulamaya başladı.
· 1980 yılından sonra “ istikrar programları” na finansal destek bulma pahasına IMF ve Dünya Bankası’nın sanayileşmeyi caydırıcı politikalarını kabul etmek zorunda kaldık.
· “Yüksek faiz- Düşük kur politikaları ve “ de Turgut ÖZAL’ın ekonomiyi dış rekabete “ hesapsız “ açması sanayileşmeyi duraklattı.
· Ucuz döviz, sanayide ve tarım üretiminde ithal girdilerinin artmasına, ithalat harcamalarının artmasına yol açtı.
· 1996 yılında “ Gümrük birliği” ile gümrükleri sıfırladık.
· 1999-2001 yıllarında Kemal Derviş, “ istikrar programları “ ile IMF ve Dünya Bankası’nın sanayileşmeyi caydırıcı, tarımda gelişmeyi sınırlayıcı politikalarını uygulamaya koydu.
· 2002 yılından sonra IMF ve Dünya Bankası’na verilen sözlerin gereği hızlı özelleştirme ile Cumhuriyet döneminde kurulan sanayi tesislerinin tamamı satıldı. Bu sanayi tesislerini alanlar makinelerini sattı. Binalarını yıktı. Arsalarına konut veya AVM yaptı.
· Uygulanan ekonomi politikaları üretim yerine tüketimi ve ithalatı desteklemeye başlayınca, özel sektör de sanayileşmeden vaz geçer oldu. Sanayiciler konut yapıp satar hale geldi.
· Sanayileşmeyi, tarımı unutan Türkiye’de ekonomi, sanayi yerine inşaat ve konut yapımına dayalı hale geldi.
· Türkiye’nin büyümesi, kalkınması, gelişmesi, tekrar sanayinin öneminin anlaşılmasına, sanayileşmesine bağlıdır. Üretmeyen, üretemeyen bir ekonomi ayakta kalamaz.
Alıntıladığım bu tespitler, Osmanlıdan 2000 yılına kadar kısa cümlelerle yapılan bir seyahat. Şimdi, bunlara bakarak; son 20 yılda neler olduğunu, nerelerden geçip nerelere geldiğimizi değerlendirmek ve kimlerin eliyle nelerin yapılmasını düşünme zamanı…
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA), Anka Haber Ajansı (ANKA) tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.